5 Kasım 2008 Çarşamba

NAR

Bilimsel İsim Punica granatum

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Nargiller familyasının örnek bitkisidir.

Anayurdunun Doğu Akdeniz havzası olduğu sanılan nar yumuşak iklimli,

sıcak ve kurak yerleri; kalkerli, derin ve yumuşak toprakları seven; aynı adlı

meyvesi yenen ve 4-5 m'ye kadar boylanabilen küçük ağaçtır. Akdeniz

bölgesinden Japonya'ya, öte yanda ABD'nin güneyi ile Güney Amerika

Kıtası'na kadar yayılmış olup kimi yerde meyvesi için, kimi yerde süs bitkisi

olarak yetiştirilmektedir. Ülkemizde Ege ve Akdeniz bölgelerinde bolca,

ayrıca iklimi uygun olan diğer bazı yerlerde de yetiştirilir. Kimi türlerinde,

kışın dökülmeyen yaprakları genelde kısa saplı, kenarlar düz, ucu sivri, parlak

ve karşılıklı dizilmiş durumda bulunur. Mayısta başlayıp yazın da açan özel

nar kırmızısı renkli, süsleyici özellik taşıyan çiçekleri, çok kısa saplı, tek tek

ya da 2-3 tanesi bir arada olur. iri bir portakal kadar büyüyebilen meyvesinin

dış kabuğu, bir ucunda dişli bir taç taşır, esmer kırmızı ya da sarımsı yeşil

renkte olur. Bu kabuğun içinde tatlı, mayhoş ya da ekşi ve kırmızı, pembe,

kirli beyaz ya da sarımsı olan etli taneler bulunur. Bu tanelerin içinde de

bitkinin tohumunu taşıyan sert kabuklu çekirdekleri vardır. Bitki, tohumları ya

da gövde çelikleriyle çoğaltılır.

Nar ağacının kök, gövde ve kabuklan nişasta, mannit, reçine, tanen ve birtakım

asitlerle alkaloitler içerir. Narın meyvesinde ise meyve şekeri, potasyum,

magnezyum, C vitamini ile eser miktarda diğer mineraller bulunur. Nar,

meyve olarak yenildiği gibi sıkılıp suyu çıkarılarak, şerbeti ya da şurubu

yapılarak tüketilir.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Bitkinin tıbbi etkileri ile bunlardan yararlanma yöntemleri aşağıda verilmiştir:

• Nar ağacının kurutulmuş kök, gövde ve dal kabukları yakın zamanlara kadar

en etkin tenya düşürücü olarak kullanılmıştır. Ancak, içerdiği alkaloitlerin

insan için de birtakım zehirleri içermesi nedeniyle, bu kabuklar günümüzde

kullanılmamakta, yerine, nar meyvesinden elde edilen infüzyondan

yararlanılmaktadır.

• Ayrıca nar kabuklarının infüzyonu peklik vericidir. Narın çiçek ve

tohumlarının sıkılmasıyla elde edilen su da aynı amaçla kullanılır.

• Olgun nar meyvesinin sıkılmış suyunun içilmesi ya da tanelerinin yenilmesi

idrar söktürücü, sindirimi kolaylaştırıcı ve güçlendirici (tonik) etkiler sağlar.

• Doku ve damar büzücü etkileri nedeniyle, nar meyvesinin kabuklarının

kurutulup toz halinde öğütülmüş hali, yaralarda kanı kesici olarak kullanılır.

• Aynı tıbbi nitelikleri nedeniyle, bu kabuklardan elde edilen dekoksiyon ağır

diyare ve hatta dizanteriye karşı kullanılabilir.

Yukarıda sözü edilen infüzyon şöyle hazırlanır ve kullanılır: Soyulan narın

kabuklan iyice kıyılır. Bunlardan 3-5 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar

su dökülerek 10-15 dakika süreyle demlendirilir. Bu infüzyondan, sabah ve

akşamları olmak üzere günde iki kez birer bardak alınabilir.

Dekoksiyon da aynı miktarda nar kabuğunun 1 bardak suyla kaynama

noktasına kadar ısıtılıp daha sonra 10-15 dakika daha kısık ateşte ısıtılmasının

sürdürülmesiyle hazırlanır. Dekoksıyonun alınma dozajı da aynen

infüzyonunki gibidir.

Hiç yorum yok: