29 Ekim 2008 Çarşamba

AHUDUDU

Bilimsel İsim Rubus idaeus

Bilinen İsmileri Ağaççileği, Dağçileği

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Gülgiller familyasındandır. Anayurdu

bilinmemektedir. Ancak, bilimsel adındaki idaeus sözcüğü, Edremit'teki Kaz

Dağı'nın antik adından gelmekte ve bitki birçok Batı dilinde "Kaz Dağı'nın

böğürtleni" adıyla anılmaktadır. Böylece ahududunun, böğürtlenle yakın

akraba ve ülkemizde orman, koruluk ve fundalıklarda sıkça yetişen bir bitki

olduğunu anlıyoruz. Ahududu 150 cm'e kadar boylanabilen, çok yıllık ve çalı

görünüşlü bir bitkidir. Dikenlerle kaplı gövdesi ve dalları, 3 yaprakçıktan

oluşan kenarları dişli yeşil yaprakları, haziran-temmuz aylarında açan

beyazımsı çiçekleri vardır. Bu çiçekler olgunlaşınca kırmızı ya da beyaz renkli,

çiçek sapçığına yapışık, 30-80 minik meyvecikten oluşan hafif tüylü ve hoş

kokulu, duta benzeyen ama daha iri meyvelere dönüşür. Ahududu, bu

meyvelerden döktüğü tohumlarla çoğalır. Ama, ahududu toprak yapısı ve yer

olarak fazla seçici bir bitkidir.

Ahududunun meyvelerinde uçucu ve sabit yağ, pektin, meyve şekeri, malik ve

sitrik asitler (dolayısıyla C vitamini); yapraklarında ise tanen bulunur.

Meyveleriyle şurup, şekerleme, reçel, dondurma, pasta, likör ve meyve suyu

yapılır. Taze meyvesi kısa zamanda bozulduğundan dondurularak saklanır.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Bitkinin tıbbi etkileri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle özetlenebilir:

• Doku ve damar büzücü etkisi vardır. Diyareyi ve kadınlarda beyaz akıntıyı

kesmekte yararlı olur. Peklik vericidir.

• Bedene dinçlik veren güçlendirici bir toniktir.

• Kadınlarda aybaşı döneminde aşırı kanamayı azaltır. Aybaşı kanamasmı

düzene sokar.

• Uzun yıllardan beri, doğum yapacak kadınların rahim dokusunu

güçlendirmek, doğum sırasında kasılmaları düzenlemek, doğum sancısını

azaltmak ve doğumu kolaylaştırmak amacıyla kullanılmaktadır. Ancak, bu

etkileri sağlaması için gebelikte ve doğuma yaklaşılan dönemde düzenli olarak

ahududu alınmalıdır.

• Terletici, ateş düşürücü ve serinletici etkileri vardır.

Bu etkileri sağlamak üzere, ahududunun yaprakları körpe olarak toplanır ve

niteliğini koruması için iyi havalandırılmış gölge bir yerde ağır ağır kurutulur.

Meyveleri ise olgunlaştıkça koparılır. Kurumuş yaprak ve olgun meyve

karışımından 2 tatlı kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10-15

dakika süreyle demlendirilir ve bir infüzyon elde edilir. Bu infüzyon istenildiği

kadar içilebilir.

• Ayrıca ahududu, boğaz ve bademcik enfeksiyonlarında iyileştiricidir.

• Ağız ülserleri ve kanayan dişetlerini de iyileştirir.

Bu etkileri sağlamak için, yukarıda tarifi verilen infüzyonla sık sık derin

gargara yapılır.

Hiç yorum yok: