28 Ekim 2008 Salı

ADAÇAYLARI

Bilimsel İsim Salvia türleri

Bilinen İsmileri Elmaotu

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Ballıbabagiller familyasındandır. Dünyada sıcak ve

ılıman bölgelerde yetişen 450 kadar adaçayı türü vardır. Ülkemizin Batı ve

Güneybatı bölgelerinde bunlardan bazıları yetişmektedir. 30-75 cm. arasında

boylanabilen adaçayı türleri, kışın yapraklarını dökmeyen, dayanıklı otsu ya da

çalımsı bitkilerdir. Kare kesitli tüylü gövdesi, bitkinin ikinci yılında

odunsulaşır. Genellikle yakıcı kokuşu olan gri-yeşil yaprakları, bazı türlerde

alacalı, hatta kırmızı ve mor renklerde olur. Çift dudaklı, derin hazneli

çiçekleri genelde mor-mavi renkli iken, seyrek olarak beyaz ya da pembe

renkli çiçek açan türleri de görülür. Bitkinin minik tohumları koyu kahverengi

ve yumurta biçimlidir. Genelde tohumuyla kendiliğinden çoğalan adaçayı

bitkisi, istenirse gövde çelikleriyle de üretilebilir.

Konumuzu en çok ilgilendiren Tıbbi adaçayı (S. officinalis) türünün anayurdu

Akdeniz havzasıdır. Bu türün yapraklarında, oleum salisae adı verilen uçucu

yağ, B vitamini ve tanen ile birtakım acı maddeler bulunur. Bu yapraklardan

hazırlanan çay, uzun zamanlardan beri bedeni güçlendiren tonik olarak

içilmektedir. Tıbbi adaçayı Türkiye'de az yetiştiğinden, yerine, ülkemizde

yaygın olan ve benzer özellikleri taşıyan Anadolu adaçayı (S. triloba) türü

tüketilmektedir. Bu adaçayı bazı yerlerde salça ve yemeklere çeşni vermesi

için katılır.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Kısaca adaçayı diye adlandıracağımız bitkinin Tedavi ve Kullanım Şekilleri ni ve bunlardan

yararlanma yöntemlerim şöylece özetleyebiliriz:

• Midevidir. Sindirimi kolaylaştırır.

• Dispepsi (hazımsızlık) durumunda çok etkili bir gaz söktürücüdür.

• Gece terlemelerini en aza indirger.

• İdrar söktürücüdür.

• Kadınlarda dölyatağı kaslarını uyarır. Aybaşı düzensizliklerini ve aşırı

sancıları giderir.

• Östrojen hormonu içerir. Menopoz dönemi sıkıntılarını azaltır.

Bütün bu etkileri için, adaçayının çiçek açmaya haşladığı ilkbahar sonu ile yaz

başlarında yaprakları toplanıp 35 C dereceden daha sıcak olmayan, gölge

yerlerde kurutulur. Kurumuş yapraklarından 1-2 tatlı kaşığı alınıp üzerine l

bardak kaynar su dökülerek, yapraklar 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu

infüzyondaki yapraklar süzülür ve elde edilen çay, günde üç kez birer bardak

içilir.

• Adaçayının içerdiği uçucu yağ, mukoza zarlarını iyileştirdiği için ağız, dişeti

ve dildeki şikayetlerle boğaz ve bademcik enfeksiyonlarına karşı iyileştiricidir.

• Bitki, antifungal etkiler taşır. Yani ciltteki mantarlara sürülürse onları yok

eder.

Bu etkileri sağlamak için, adaçayının kurumuş yapraklarından 1 tatlı kaşığı

alınıp 1 bardak suya konularak kaynatılır. Sonra kabın üstü kapatılıp 15 dakika

süreyle bekletilir. Böylece elde edilen dekoksiyonla günde birkaç kez derin

gargara yapılır. Ya da bu dekoksiyon, mantarların bulunduğu yerlere dıştan

uygulanır.

• Adaçayı yaraların iyileşmesini hızlandırır.

Bunun için, körpe adaçayı yaprakları ezilerek yara lapası hazırlanır. Bu lapa

yaraların üzerine kompres yapılarak, yaranın iyileşmesi hızlandırılır.

• Adaçayı dişleri beyazlatır ve sağlamlaştırır.

Bunun için, bir-iki körpe adaçayı yaprağı ya da toz haline getirilmiş kuru

adaçayı yaprağı elle dişlerin üzerine bastırılarak sürtülür.

UYARILAR

• Gebe kadınlar adaçayını dahilen kullanmamalıdır.

• Adaçayı sürekli olarak yüksek dozda alınmamalıdır. Ülkemizde çay yerine

sık sık adaçayı ısmarlayan kahvehane müşterilerini uyarırız.


Hiç yorum yok: