5 Kasım 2008 Çarşamba

ZUFAOTU

Bilimsel İsim Hyssopus officinalis

Bilinen İsmileri Çorduk, Çürdükotu

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Ballıbabagiller familyasındandır. Anayurdu

Avrupa'nın güneyi ile Akdeniz havzasından Orta Asya'ya uzanan geniş

alanlardır. Ülkemizde de yetişen zufaotu, 50-120 cm. boylanabilen, çokyıllık,

kokulu, çalımsı bitkidir. Gövdesi dört köşe kesitli, dallara ayrılan yapıda ve

yeşil iken, bitkinin ikinci yılında odunsulaşır. Hafif tüylü, koyu yeşil renkli,

ince uzun ve ucu sivrilen yaprakları şerit ya da mızraksı biçimlidir. Arı ve

kelebeklerin pek sevdiği dudak biçimli çiçekleri çoğu kez mavimsi mor, bazen

pembe ya da beyaz çiçek demetleri oluşturarak, yaz ortasından eylüle kadar

açar. Gözyaşı biçimli, yassı ve koyu kahverengi olan tohumları küçük olur.

Bitki, tohumuyla çoğalır veya kökleri bölünerek ya da gövde kalemleri

alınarak üretilir.

Bileşiminde % 1 oranında uçucu yağ, ayrıca flavonit, glisosit, diosmin ile

tanen bulunan ve uzun yıllardan beri yararları bilinen zufaotu, günümüzde bazı

yemeklere koku ve çeşni katmak üzere küçük miktarlarda eklenir. Kimi şarap

ve likörlerin yapımında kullanılır.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Zufaotunun Tedavi ve Kullanım Şekilleri ve bunlardan yararlanma yöntemleri şöyle

sıralanabilir:

• Bronşit, öksürük, boğaz ağrısı ve kronik nezlede etkilidir.

• Balgam söktürücüdür.

• Soğuk algınlığında terletici etkisiyle yararlıdır.

• Saman nezlesinde tahriş olmuş mukozayı iyileştirip rahat ettirir.

• Sindirim sistemini uyarıp sindirimi kolaylaştırır.

• Endişelilik, isteri ve hafif sara durumlarının atlatılmasına yardımcı olur.

Bu etkilerinden yararlanmak için, yaz sonunda toplanan yapraklı çiçek

başakları, gölgeli ve havadar yerde kurutulur. 1-2 tatlı kaşığı çiçek-yaprak

karışımı üzerine 1 bardak kaynar su dökülür ve 10-15 dakika demlendirilerek

hazırlanan infüzyona, tadı acı olduğu için biraz bal eklenir. Bu infüzyondan

günde üç kez birer bardak içilir.

• Aynı infüzyon yara, bere ve ezilmelere dıştan uygulanırsa çabuk

iyileşmelerini sağlar.

UYARI

• Gebelik döneminde zufaotu alınmamalıdır.

YULAFLAR

Bilimsel İsim Avena türleri

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Buğdaygiller familyasında yer alan, taneleri de aynı

adı taşıyan otsu bitkilerdir. Tahıl ürünü olarak yulaflar iki ana gruba ayrılır:

Bunlar, anayurdu Batı Akdeniz bölgesi olan Aristulatae ve anayurdu

Moğolistan olan Denticulatae gruplarıdır. Yulaf türleri, bir ya da çokyıllık

bitkilerdir. Buğday ve arpadan sonra başlanmasına karşın, insanlar tarafından

en az 2000 yıldır yetiştirilen kültür yulafları ikinci gruba girer. Kültür

yulaflarının en yaygını beyaz yulaftır (A. sativa). Tüm yulaf türleri oldukça

derine kök atar. Gövdeleri boğumludur. Bu boğumlardan ince şerit halinde

yaprakları çıkar. Çiçekleri gevşek salkımlar halinde açar. 2-11 çiçekten oluşan

salkımlarında 1-3 tane çiçek, tohuma dönüşür. Bu tohumlarından yetiştirilen

yulaf günümüzde daha çok hayvan yemi olarak üretilmekte, besin değeri diğer

tahıl ürünlerine göre daha az olduğu için üretimi giderek gerilemektedir.

Ülkemizde yulaf üretimi iklim koşulları uygun olan ve kışları ılıkça geçen

Marmara, Ege ve Akdeniz bölgesinde yapılmaktadır.

Beyaz yulafın tohumları % 50 oranında nişasta (karbonhidrat), % 13 protein,

% 7,5 yağ ile kalsiyum, demir, B1 vitamini ve nikotinik asiti içerir. Bitkinin

samanı silisit asit yönünden zengindir. Ayrıca kalsiyum ve musin taşır. Yulafın

taneleri, yeşil sapı ve samanı hayvan yemi olarak tüketilir. Bisküvi, puding ve

yulaf ezmesi olarak insanlar tarafından yenir.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Bilimsel adı Avena sativa olan beyaz yulafın Tedavi ve Kullanım Şekilleri ve bu etkilerden

yararlanma yöntemleri aşağıda sıralanmıştır.

• Bedensel ve ruhsal yorgunlukları giderir. Bedeni rahatlatır.

• Depresyona eşlik eden bitkinlik ve bedenin genel güçsüzlük haline karşı en

iyi şifayı oluşturur.

• Stres altında zayıflayan sinir sistemini destekler ve güçlendirir.

• Kan şekerini düşürür.

• Diğer sinirsel rahatsızlıklarda da rahatlatıcı ve uyarıcı olarak bedeni takviye

eder.

Bu etkileri sağlamak üzere, ürün zamanı toplanmış kuru yulaf taneleri su veya

sütle kaynatılıp yulaf lapası yapılarak ya da taneleri ezilip yulaf ezmesi

şeklinde içine bal, şeker ya da meyve katılarak yenir.

• Günümüzün en büyük sağlık sorunlarından biri olan yüksek kolestrolü

düşürür.

Bu etkiyi sağlamak için de, piyasada satılan yulaf kepeği alınır. Meyve, tarçın,

şeker ya da batta tat ve çeşni katılarak yenir.

• Yulaf samanı, içerdiği silisit asit nedeniyle derideki rahatsızlıklara iyi gelir.

Bu etkisini sağlamak için de, iyi kıyılmış yarım kilo yulaf samanı alınıp 2 litre

suda yarım saat süreyle iyice kaynatılır. Süzülüp samanı ayrılan sıvı, küvete

doldurulan banyo suyuna eklenir ve banyo yapılır.

YARPUZ

Bilimsel İsim Mentha pulegium

Bilinen İsmileri Filiskin, Narpuz, Pülüskün, Yabani nane

Bitki ile İlgili Genel Bilgiler

Ballıbabagiller familyasındandır. Nanenin çok yakın

akrabası olup Anadolu'nun pek çok yöresinde sulak çayırlarda ve akarsu

kenarlarında doğal olarak yetişir. 10 -30 cm. boylanabilen, çokyıllık dayanıklı

otsu bitkidir. Diklemesine veya toprağın üzerine yatarak gelişen iki türü vardır.

Tüylü ve naneninkinden daha açık yeşil yaprakları ve morumsu veya pembe

açan çiçekleri olur. Bitki, döktüğü minik tohumlarıyla çoğalır.

Yarpuzun yapraklarındaki uçucu yağ, pulegon adlı madde yönünden zengindir.

Antik çağlardan beri Akdeniz bölgesinde tanınan ve nitelikleri bilinen yarpuz,

bazı yerlerde pazarlarda satılıp nane yerine kullanılmaktadır.

Tedavi ve Kullanım Şekilleri

Kimi Tedavi ve Kullanım Şekilleri naneninkine benzeyen yarpuzun bu etkilerini şöylece

sayabiliriz:

• Sindirimi kolaylaştırır.

• Balgam söktürücüdür.

• Mide ve bağırsaklarda şişkinlik oluşturan gazları söktürür.

• Bedende oluşan spazmik ağrıları ve ruhsal endişeleri giderir.

• Kadınlarda rahmin büzülmelerini güçlendirerek aybaşı dönemini

kolaylaştırıp rahatlatır.

Bu durumlar için, 1-2 tatlı kaşığı kurutulmuş yarpuz yaprağı (toplanıp

kurutulması aynen nanede olduğu gibidir) üzerine 1 bardak kaynar su dökülür.

10-15 dakika süreyle demlendirilir. Bu infüzyon, günde üç kez alınabilir ya da

taze yarpuz yapraklan aynen nanedeki gibi su ile damıtılarak fıliskin yağı

denilen esansı yapılır. Piyasadan alınabilen filiskin yağının 2-10 damlası bir

kesme şekere damlatılarak alınır.

UYARILAR

• Düşüğe neden olabileceği için '67ebelikte yarpuz alınmamalıdır.

• Böbrek sorunu olanlar da yarpuz almaktan kaçınmalıdır.